Vatandaş, “Engelli Çocuğumu Sadece Evimiz İstanbul Kreşimiz Kabul Etti, Artık Konuşuyor” sözleriyle teşekkür etti. İmamoğlu: “Bu Bana Yeter”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Taksim Cumhuriyet Anıtı’na çelenk koyduktan sonra İstiklal Caddesi’nden geçerek Lozan Sergisi’nin düzenlendiği Casa Botter’a gitti. Yaklaşık 1,8 kilometrelik yürüyüş sırasında bir vatandaş, “Başkanım Allah razı olsun. Hiçbir kreş benim engelli çocuğumu almıyordu. Bizim evimiz olan İstanbul Kreş’i satın aldı ve çocuğum artık konuşuyor.” Bunun üzerine İmamoğlu, “Ben sana feda olurum. Bu bana yeter.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda kutlandı. İstanbul Valisi Davut Gül, 1’inci Ordu ve İstanbul Garnizon Komutanı Orgeneral Ali Sivri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Taksim Cumhuriyet Anıtı’ndaki resmi törende bir araya geldi. Törene CHP milletvekilleri Ali Gökçek ve Yüksel Mansur Kılınç ile CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik katıldı. Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler için saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Daha sonra tören ekibi eşliğinde sırasıyla Gül, Sivri ve İmamoğlu Atatürk Anıtı’na çelenk koyarak bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Resmi törenin ardından aralarında CHP İstanbul İl Başkanı Çelik’in de bulunduğu siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu yöneticileri Atatürk Anıtı’na çelenk koydu. Törenlerin ardından Çelik ve İmamoğlu gazetecilere açıklama yaptı.
ÖZGÜR ÇELİK: “CUMHURİYET 3 FİKİR ÜZERİNDE KURULDU”
Konuşmasına “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı kutlu olsun” sözleriyle başlayan Çelik, şunları söyledi:
“Bize bu güzel Cumhuriyeti armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz. Cumhuriyet üç fikir üzerine kurulmuştur. Bunlardan biri tam bağımsızlıktır. Bu topraklarda, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, tüm parçalar Ülkenin tamamı işgal altındaydı, büyük bir mücadele verildi ve ülkemiz emperyalistlere karşı bağımsızlığını ve özgürlüğünü kazandı.İkincisi ulusal egemenlik.Yani ikinci değerli fikir egemenliğin millete ve millete verilmesi gerektiğiydi. Millet.Üçüncü fikir ise muasır medeniyet seviyesiydi.Bugün Cumhuriyetimizin 100. yılında Cumhuriyetimizin kurumlarının yıkıldığını hep birlikte görüyoruz.Dolayısıyla yasama, yürütme, yargı ve basının yok olduğunu görüyoruz. Bir şekilde baskı altındayız. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken, cumhuriyetimizde demokrasi için çabalamaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizi mutlaka demokrasiyle taçlandıracağız.”
İMAMOĞLU: “BİR CUMHURİYET ÇOCUĞU OLARAK DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞEHRİNİN BELEDİYE BAŞKANIYIM”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlayan İmamoğlu, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Öncelikle 100’üncü yılı kutlamak büyük bir mutluluk. 100’üncü yılda hepimize sorumluluklar düşüyor. Ben de bu sabah kitap fuarında şunu söyledim: Ben de bir nevi dördüncü kuşak olarak bu Cumhuriyet sürecindeyim. ailem.Cumhuriyet’in kazanımlarıyla eğitim alan ailem bizi bugünlere getirdi.Cumhuriyet çocuğu olarak büyüdüğüm bu ülkede şu anda dünyanın en büyük şehrinin Belediye Başkanıyım.Kendimi şöyle tanımlıyorum: Cumhuriyetin kazanımları, kazanımları, devrimleri için çalışmaya kendini adamış bir insan.Bunu her zaman bu şekilde ifade edeceğim.Çünkü biliyorum ki, hep birlikte Cumhuriyet çocukları olarak 86 milyon insanımız bu ülkenin eşit vatandaşlarıdır. Eşit hissedarlar, geleceğe umutla bakmak istiyoruz. Bunu hep birlikte başaracağız. Bunu sağlamak zorundayız. Cumhuriyeti bize armağan eden Mustafa Kemal Atatürk, “Bütün atalarımıza minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Onları rahmetle anıyoruz. ruhları huzur içinde yatsın. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun.”
İSTANBUL’DAN YÜRÜYORDU
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, Taksim Cumhuriyet Anıtı’na çelenk koyduktan sonra İstiklal Caddesi’nden geçerek Lozan Sergisi’nin düzenlendiği Casa Botter’a gitti. Yaklaşık 1,8 kilometrelik yürüyüş sırasında bir vatandaş, “Başkanım Allah razı olsun. Hiçbir kreş benim engelli çocuğumu almıyordu. Bizim evimiz olan İstanbul Kreş’i satın aldı ve çocuğum artık konuşuyor.” Bunun üzerine İmamoğlu, “Ben sana feda olurum. Bu bana yeter.”
